LGS için geri sayım başladı. Bu sınavda sizleri başarıya götürecek 10 adımdan bahsedeceğiz.
ZOR SORULARLA ZAMAN ÖLDÜRMEYİN
1- Sınava girmeden önce LGS’nin içeriğindeki derslerle ilgili ön yargılarınızı tamamen bırakmanız gerekiyor. Sorular zor mu kolay mı yada çok mu zor olacak gibi olumsuz önyargılardan tamamen kurtulmanız gerekiyor.
2- Zorlandığınız sorular olacaktır mutlaka. Zorlandığınız soruların başına bir yıldız koyup daha fazla dikkatiniz dağılmadan diğer soruya geçmeniz gerekiyor. İlk etabı bitirdiğinizde geriye dönüp işaretlediğiniz soruya zaman harcayarak onu çözebilirsiniz.
3- Bazen şıklardan giderek doğru cevabı aramaya çalışın. Test tekniğinin en somut faydalarından birisi budur. Cevap mutlaka o dört şıktan biridir.
4- İşlem gerektiren her soruyu çizin karalayın içinizden ne geliyorsa yapın ama dikkat etmeniz gereken en önemli nokta optik cevap formunuz olsun ve o formda sadece kimlik ve cevap şıklarını doldurmayı unutmayın.
KODLAMA HATASI YAPMAYIN
5- Arada bir zamanı kontrol etmeniz gerekiyor. Soru ve cevaplandırma hızlarınızı iyi bir şekilde ayarlamanız gerekiyor. Sürekli saate bakarak zamanınızı boşa harcamayın
6- Sınava iyi bir şekilde konsantre olmanız gerekiyor. Bunun için dikkatinizi dağıtacak her şeyden uzak olmanız gerekiyor. Giyindiğiniz elbiseler dahi buna önemle dikkat edin rahat olsun ki sınav anında sizleri zor durumda bırakmasın.
7- Sınavdaki soruların yanıtlarını kodlama yaparken çok dikkat etmeniz ve yavaşça yapmanız gerekiyor. Çünkü yapılan bir hata sınavınız yanmasına sebebiyet olacaktır.
8- Yanlış cevaplar bu kez doğru cevaplarınızı etkileyecek. Bu nedenle cevabından emin olmadığınız şıklarını eleyemediğiniz hiçbir soruya cevap vermeyin. Ancak şıkları ikiye düşürmüşseniz, “ya şudur ya da o değilse budur” diyebileceğiniz soru varsa ona mutlaka bir cevap verin ve o aklınıza gelen ilk cevap olsun.
9- İki sınav arasındaki boş zaman dilimini, sınavda çıkan soru ve konuları tartışarak geçirmeyin. Sınav ve sorular dışında farklı konularda arkadaşlarınızla sohbet ederek değerlendirin. Küçük şeyler atıştırabilirsiniz, okul bahçesinde, açık havada bu zamanı geçirebilirsiniz.
10- Sınav anında sonucuyla; ailenizin, öğretmenlerinizin, arkadaşlarınızın ve çevrenizin sizden beklentileriyle ilgili duygu ve düşüncelerden uzak durmaya özen gösterin.
İngilizce öğrenmek isteyenlerin bilmesi gereken 5 kural
1-Yaşayarak öğrenme ;
Çoğu kişinin bildiği üzere bir dili yaşayarak onu günlük hayatın içerisine sokarak öğrenmek en kolay yoldur. Bunun için herhangi bir şehirde yaşamaya gitmek yerine gelişen teknoloji sayesinde bir çok uygulamada yabancı birileriyle günlük sohbet edebilir yabancı diziler izleyebilir bu şekilde İngilizceyi yaşayarak öğrenebilirsiniz.
2- Az kelime çok anlam ;
Türkçemizde bir çok şeyin karşılığını birden fazla kelimeyle ifade edilirken İngilizce de ise tam tersi daha az kelimeyle bir şeyleri ifade edebilirsiniz. Bunu söylememin sebebi şu insanlar İngilizce o kadar çok kelimeyi nasıl ezberleyeceğim diye düşünüyor bundan korkmanıza gerek yok
3-Kendi kurallarınızı belirleyin :
İngilizce öğrenirken gramerin baskısı sizi kendinizden hem soğutacak hem de İngilizceye olan ilgi azalacaktır. İlk başlarda günlük yaşamda kullanmanız gereken kalıpları pratiğe döküp öğrenirseniz kendi kurallarınız şekillenecek ve daha kolay öğreneceksiniz.
4-Fark etmeden zaten öğreniyoruz :
Hayatımızın her anında var olan İngilizceyi hem görüyoruz hem öğreniyoruz. Açılan kafenin ismi sosyal medyadaki özlü sözlerden tutun bir çok yapım dahi İngilizce adlarıyla anılıyor artık.
Yani bir aslında İngilizceyi yaşıyoruz ama farkında değiliz.
5- İngilizceyi benimseyin :
Telefonunuzun dilinden tutun kullandığınız bütün teknolojik platformları İngilizceye çevirin ve artık İngilizceyi benimseyin ne kadar çok hayatın bir parçası haline getirirseniz İngilizceyi öğrenmeniz bir o kadar kolaylaşır.
Bu Dili Öğrenmek için 5 Önemli Neden
İlk ve en önemlisi, İngilizce öğrenmenin sana daha fazla kariyer fırsatını yönelme ve bunları değerlendirmende yardımcı olacak olmasıdır. Günümüzde istihdam pazarı globalleşmiştir ve İngilizcenin önemi de artmıştır—birçok şirket dünyanın her yanındaki ortakları ve müşterileri ile iletişim kurabilen çalışanlara ihtiyaç duyar. Bu da genellikle İngilizce konuşan çalışanlar bulmaları anlamına gelir.
İş mi arıyorsun? Kurum içinde terfi almak mı istiyorsun? Yoksa sadece mesleki seçeneklerini açık mı tutmak istiyorsun? İngilizce öğrenmek, bütün bu hedeflere giden yolsa önemli bir adımdır.
Global istihdam pazarı iki dil konuşanlar için yeni pozisyonlar dahi yarattı. İngilizce öğrenerek bir mütercim tercüman, bir dil öğretmeni ya da global bir şirket için bir İngilizce pazarlama profesyoneli olabilirsin.
Hangi kariyerde ilerlemeye karar verdiğin fark etmeksizin, İngilizce öğrenmek değerli bir beceridir. Daha iyi ve gözde bir çalışan haline gelmenin yanı sıra daha eğitimli bir kişi haline de gelmene yardımcı olur.
Eğer TOEFL (Yabancı Dil Olarak İngilizce Sınavı) gibi testleri geçmene yetecek kadar İngilizce öğrenirsen dünyanın her yerindeki İngilizce eğitim veren bir okula kabul edilebilirsin. Böylece İngilizcenin önemi eğitim alanında da karşımıza çıkar.
Eğer İngilizce konuşulan bir ülkeye yerleşmek ya da bu gibi bir yerde çalışmak istiyorsan bu harika bir haber—buraya öğrenci vizesiyle gidebilirsin. Ya da sadece yurt dışında birkaç ders almak istiyor olabilirsin. Başarılı bir İngilizce test sonucu, kolejler ve üniversitelere senin hazır olduğunu gösterecektir.
Yukarıda belirttiğimiz üzere TOEFL günümüzde en yaygın İngilizce yeterlik sınavlarından biridir. Diğerleri arasında ise IELTS (Uluslararası İngilizce Dil Test Sistemi) ve Cambridge sınavları sayılabilir. Bazı kolejler ya da dil merkezleri bu sınavlara hazırlık için programlar dahi sunuyor.
Belirli bir amaçla sınava girmen gerekmiyor olsa ya da zaten üniversiteden mezun olmuş olsan dahi bir İngilizce sınavına hazırlanmak dil becerilerini geliştirmende sana yardımcı olabilir. Sana İngilizce iletişim kurmak için gerekli temel becerileri öğretecektir ve bu testi geçersen bu, İngilizce bilginin oldukça güçlü olduğu anlamına gelmektedir.
İngilizce, yaklaşık 1 milyar kullanıcının bu dilde mesajlaşması ve sohbet etmesi ile internette en sık kullanılan dildir. Eğer İngilizce anlayabiliyor ve okuyabiliyorsan internette çok daha fazla kaynağa erişebilir ve bunların keyfini çıkartabilirsin.
Online haber yazıları okuyabilirsin. Bir İngilizce videoya yorum yapabilirsin. İngilizce konuşan ünlülerin attığı Tweet’leri anlayabilirsin. Bir forumdaki tartışmalara katılabilirsin. Olanaklar sonsuzdur!
Elbette interneti zaman geçirmek ve eğlenmek için kullanıyorsan bu faydalı olacaktır. Ancak pek çok insan ve işletmenin araştırmalar yapması, ürünlerini pazarlamaları veya bağlantılarıyla internet üzerinden iletişim kurmaları gerekir—İngilizce başarınız için son derece önemli olacaktır.
E-posta da günümüzde dünyanın her yerinden insan ile konuşmanın son derece yaygın bir yoludur. E-posta, birçok firmanın müşterileri ve diğer işletmelerle iletişim kurmakta kullandıkları başlıca yöntemdir. İngilizce e-posta yazmak ya da diğer yazışmaları gerçekleştirmek işverenler için başka bir önemli noktadır.
Eğlence ya da iş amaçlı olması fark etmeksizin İngilizce anlayabiliyorsan internette daha fazla kişiyle iletişim kurabilir ve daha fazla içerik kullanabilirsin.
Kitaplığın için daha fazla kitap mı almak istiyorsun? Film gecesi için daha fazla seçenek mi istiyorsun? İngilizce öğrenmek önünde yepyeni bir eğlence dünyasının kapılarını aralayacak. Çevrilmiş metinlere ihtiyacın kalmayacak—orijinallerinin keyfini çıkaracaksın.
İngilizce anlayabilmek, gişe başarısı sağlayan modern Hollywood filmleri (“blockbusters”) ve farklı dönemlerden klasik filmlerin tadını çıkarabileceğin anlamına geliyor. Eğer İngilizce filmleri nereden izleyeceğini bilmiyorsan, Netflix or Amazon Prime Video gibi online yayın hizmetlerine—ayrıca Crackle ve Tubi TV gibi ücretsiz hizmetlere—bir göz at.
Öğrenirken daha da fazla eğlenmek mi istiyorsun? FluentU tam sana göre. FluentU, dil öğrenme deneyimlerine dönüştürülmüş gerçek İngilizce videolar sunmaktadır (filmlerden bölümler ve fragmanlar, komik YouTube videoları, haberler, vb.). Her videoda interaktif altyazılar bulunur—bilmediğin bir sözcüğe tıkla ve bu sözcüğün tanımı ve telaffuzu önüne gelsin.
FluentU aynı zamanda öğrendiklerini hatırlamana yardımcı olmak için bu videolardan bilgi kartları ve egzersizler de oluşturmuştur. Aktif bir şekilde dil becerilerini geliştirirken özgün İngilizce kültürünü keşfetmenin harika bir yoludur. En iyisi ise iOS ve Android uygulamaları ile istediğin her zaman çalışabilecek olman.
Elbette, İngilizce öğrenmek diğer eğlence türlerini de daha erişilebilir hale getirecektir. Ayrıca “Harry Potter,” “Twilight,” “The Hunger Games”, vb. popüler kitapları orijinal dilinde okuyabileceksin. Bütün bunlara ek olarak, en meşhur popüler kültür ikonları İngiliz klasiklerinden gelmektedir. Bu kitapları okuyabilirsen, İngilizce konuşulan dünyanın kültürünü daha iyi anlayabilirsin. (Meşhur Sherlock Holmes karakteri aslında 1800’lerde İngilizce olarak yazılmış bir kitap dizisinden geliyor!)
Eğer ücretsiz olarak İngilizce kitaplar okumak istersen aşağıda bazı seçenekler bulacaksın. Yerel kütüphaneyi ziyaret et. İngilizce konuşulan bir yerde yaşamıyor olsan dahi, kütüphanelerde İngilizce ya da yabancı dil bölümü bulunması yüksek bir olasılıktır. Kindle ya da Nook gibi e-kitap hizmetleri de çok sayıda ücretsiz indirme fırsatı sunar. Ücretsiz İngilizce kitap seçenekleri arasında ilgini çeken bir kitap olup olmadığını görmek için bu devasa koleksiyonlarda gezin.
Tüm bu faydalarının üstüne, İngilizce gibi yeni bir dil öğrenmek beyninin yeni bir şekilde işlemesine yardımcı olur. Gerçekten!
Araştırmalar göstermiştir ki yeni bir dil öğrenmek beyninin yapısını değiştirir (endişelenme, iyi yönde değiştirir). Beyninin hafızadan, bilinçli düşünceden ve daha fazlasından sorumlu kısımlarını etkiler. Kısacası, yeni bir dil öğrenmek, düşünme şeklini geliştirerek beynini güçlendirir ve çok yönlü olmasını sağlar.
Araştırmaların diğer bulgularına göre iki dil konuşabilmek beynin ilerleyen yaşlarda daha güçlü ve sağlıklı olmasını sağlayabilir ve hafıza, konsantrasyon ve diğer becerilerde yardımcı olur. Bu aynı zamanda sana standartlaştırılmış sınavlarda da yardımcı olabilir (TOEFL için harika olurdu!) ve daha yaratıcı olmanı sağlar.
İngilizce öğrenirsen bir kitabı İngilizce okuyabilir, derslerini İngilizce alabilir veya diğer birçok şeyi yapabilirsin. Bu senin için birçok farklı deneyimin kapılarını açacak, yeni şeyler öğrenmene yardımcı olacak ve daha zeki hissetmeni sağlayacaktır.
İngilizcenin önemi artık apaçık ortada olduğuna göre neden hala bekliyorsun? Çekinme! İngilizce öğrenmeye ne kadar erken başlarsan, bu avantajlardan faydalanmaya da o kadar çabuk başlarsın.
Kişisel gelişim insanın altı temel ihtiyacından bir tanesidir. Eğer gelişmiyorsan aslında içten içe ölüyorsun demektir. Bilinçli veya bilinçsiz olarak bizler bunun farkındayız. Kişisel gelişim kişinin tüm potansiyelini kullanabildiği haline doğru yaptığı içsel bir yolculuktur.
Kişisel gelişimin önemi!
Kişisel gelişim yolculuğu kendinizle, başkalarıyla ve dış dünya ile olan iletişiminizi daha yeni ve derin bir boyuta taşır. Hayatınıza yeni açılardan bakabilmenizi sağlar; netliğiniz, cesaretiniz ve özgüveniniz artar. Hayatınızdan tad almanızı, anlam bulmanızı; hayallerinizi hatırlamanızı ve onların peşinde gitmeniz için stratejiler geliştirmenizi sağlar. Sizi mutlu edecek ve başarılı olacağınız mesleği seçmenizi sağlar ve o yolda kararlı adımlarla yürürsünüz. İş ve özel hayatınızda etkinliğinizi ve memnuniyetinizi artırır. Hayatınızın sorumluluğunu almış, daha doyumlu ve kendini gerçekleştirmiş bireyler olursunuz.
Kişisel gelişim için yapmamız gereken 8 madde
Kişisel gelişim yolculuğumuzun olmazsa olmaz 8 anahtarı olduğuna inanıyorum.
1.Kendinizi tanıyın
Tüm çağlarda pek çok bilge, düşünür ve ozan bu konudan bahsetmiştir. Antik Yunan, Şaman, Mısır, tasavvuf ve Uzakdoğu felsefeleri “Kendini bilmek” konusunun fazlaca üstünde durmuşlardır. Konu çok derin olmakla birlikte burada iki alan üzerinde duracağız.
Bunlardan ilki değerler. Değerlerimiz bizim pusulamızdır. Sevgi, bağımsızlık, sadakat ve saygı söz konusu değerlere sadece birkaç örnek. Bu yolculuğa çıkarken sizin yanınıza aldığınız pusulanızda hangi değerler var? Bu değerlerin öncelik sıralaması sizin için nasıl? İşe bunları yazıp listeleyerek başlayın. Değerlerimiz bizi biz yapan ve yol ayrımlarındaki her an, bir seçim ve yol ayrımındayız, bize yolu gösterirler. Başkalarına göre doğru olan yolu değil, gidilmesinde fayda olan yolu değil, büyük bir kalabalığın gitmekte olduğu yolu da değil, bizim kendi doğru yolumuzu gösterirler.
Temel değerlerimizi yaşatmadığımız bir hayat doyum hissetmediğimiz ve eksik bir hayat olarak kendisini hissettirir. Onlar hayatımızda yoksa hiçbir an tam hissedemeyiz. Gelişimimize ve potansiyelimize giden yol, değerlerimizin bize yön çizdiği yoldur.
Kendimizi tanımakla ilgili olarak üzerinde çalışmamız gereken diğer alan ise, çıkmaz sokaklarımızdır. Yani korkularımız, önyargılarımız, asla tahammül edemediğimiz kişiler ve durumlar. Bir de hayatımızda farklı versiyonlarla hep tekrar eden istemediğimiz hikayeler. Bu bloke edilmiş yollarda, ortaya çıkarılmayı bekleyen bilgelik hazinelerimiz vardır. Oturup bunların listesini yapın ve kendinize sorun, bu durum hayatımda bana ne bedel ödetiyor? Bu durum bana neyi öğretmek için hayatımda? Göz ardı ettiğim gerçek ne olabilir?
2.Gelişim vizyonunuzu belirleyin
Nelerin üzerinde çalışmak istiyorsunuz? Onları neye dönüştürmek istiyorsunuz? Siz nasıl bir size dönüşmek istiyorsunuz? Yapabildiğiniz kadar bu alanların adını koyun. Çoğu zaman ne istemediğimizi kolay söyleyebiliyoruz ama ne istediğimizi çok da düşünmemiş olabiliyoruz. Bir yerden başlayın. Yolda her zaman tekrar gözden geçirmek mümkün. Örneğin, “Ben bu sene hayır diyebilme veya sınır çizebilme konusu üzerinde çalışmak istiyorum”. Veya “romantik ilişkilerimde hayatıma hep benzer ama beni mutsuz eden kişileri alıyorum, hayatımda daha sağlıklı ilişkiler kurmak üzerinde çalışmak istiyorum.” Veya “üzerinde yatırım yapmakta olduğum mevcut kariyerimle ilgili bir şeyler yanlış gidiyor. Sabahları yatağımdan kalkıp işime gitmek içimden gelmiyor. Kariyerimi ele alıp, başka türlü bir kariyer mümkün mü, bunun üzerinde çalışmak istiyorum” gibi.
3.Ritüelleriniz olsun
Sizi kendinize ve merkezinize bağlayan size uygun ritüelinizi bulun ve bunu mümkünse her gününüzün içine dahil edin. Merkezimiz, hepimizin birbirimizle ve kendimizle bağlantıda olduğumuz yerdir. Burası kendimizi kendimizde bulduğumuz ve kendimizi başkalarıyla olan bağlantılarımızda bulduğumuz hayat ağıdır. Burası birliğin ve bağlantının yeridir. Burası bizi her yerle, her şeyle ve herkesle bağlayan özdür. Bu özle yani merkezimizle bağlantı kurmak hepimiz için farklı farklı yollarla mümkündür. Kimimiz için yalnız bir yürüyüş, sessizlikte bir oturuş, kimimiz için spor, kimimiz için doğa veya kimimiz için bir sanatı icra etmek olabilir. Veya inancımıza göre ibadetler de buna dahildir.
Merkezinize bağlandığınız yol her nasıl ise, sizi her güne hazırlayacak, adeta her gün yeniden şarj edecek, kim olduğunuzu, bu hayatta sizin için nelerin değerli olduğunu hatırlamanızı sağlayacak yoldur. Ritüelinizi sürdürdükçe güçlenirsiniz, netleşirsiniz, hedefleriniz için cesaretiniz artar, sezgileriniz artar ve ilişkileriniz daha sağlıklı olur. Burada disiplin önemlidir. Mümkünse her gün yapabileceğiniz bir ritüeliniz olsun.
4.Bedeninize iyi bakın
Kişisel gelişiminiz için yapmanız gereken 4. şey bedeninize iyi bakmaktır. Çünkü bedeniniz sizin evinizdir. Bu dünyada her zaman sizinle olan yuvanızdır. O yuvaya ne kadar iyi bakarsanız o da size o kadar iyi bakar. İyi beslenme ve hareket o yuvanın bakımı için kritiktir.
Bu konuda on binlerce yazı, kitap ve ekol var. Maalesef ki çoğunun odak noktası iyi beslenmek yerine kilo vermek üzerine size dışarıdan dikte edilen yöntemler. Oysa bu konuda en sihirli formül, içeriye yani kendinize dönüp bedeninizin neye ihtiyacı olduğunu dinleme becerisini kazanmak. Çünkü o size ne zaman ne yemeye ihtiyacınız olduğunu ve ne zaman ne kadar harekete ihtiyacınız olduğunu söyleyecektir. Onu dinlemekten vazgeçmeyip ısrarla devam ettikçe ve onu dinleme pratiğinizi geliştirdikçe, o sadece sizi çok iyi hissettirmekle ve ruhsal gücünüzü artırmakla kalmayacak, aynı zamanda en sağlıklı görünüşünüze de kavuşturacaktır.
Bedenle ilgili bir diğer önemli konu da beden fizyolojisidir. Bedeninizin o anki duruş hali, otomatik olarak düşüncelerinizi ve duygularınızı etkilemeye başlar. Açık mısın kapalı mı, korkuyor musun cesur mu, keyifli misin keyifsiz mi, miskin misin enerjik mi; buna bedeninin fizyolojisi karar verir. Şu anda bu yazıyı okurken beden duruşunuz nasıl? Bu duruş size ne hissettiriyor? Duruşunuzun farkındalığı kendinize dair çok fazla bilgi verecektir. Bu duruş sizin çok fazla ziyaret ettiğiniz bir duruş mu, size ne katıyor veya ne bedel ödetiyor? Siz nasıl olmasını seçiyorsunuz? Bu soruları gün içinde kendinize sorun ve ona göre beden duruşunuzu kendiniz seçin.
5.Duygularınızın farkında olun ve onları yargılamayın
Son yıllarda bir pozitif olumlama furyası çıkmış durumda ve malesef biraz yanlış anlaşılıyor ve yanlış kullanılıyor. Evet bardağın dolu tarafına bakmak harika bir perspektif, bunu koruyun. Diğer taraftan bu perspektife rağmen hissettiğiniz duygular her neyse onları bastırmayın, gizlemeyin veya yok saymayın. İyi ya da kötü duygu diye bir şey yoktur.
Tüm duygular yaşamaya izin verildiklerinde değişirler, evrilirler ve içlerinde şifa taşırlar. Duygularınızın farklında olmak ve onlara izin vermek kişisel gelişim yolculuğunda çok önemli adımlardan biridir. Örneğin içinizden ağlamak geldiğinde bu duyguyu bastırmak yerine ona izin vermek sizi zayıf kılmaz, aksine dayanıklılığınızı artırır. Gözyaşlarınızı bastırmak ise uzun dönemde depresyon, anksiyete ve çeşitli bağımlılıklara sebep olabilir.
6.Gelişiminizin önünde duran savunma duvarlarınızı indirin
Kırılma, utanma, incinme korkusu gibi duygularla kurduğunuz savunma duvarları hayatınızı deneyimlemenizi ve gelişiminizi engelleyen en büyük faktörlerden biridir. Bu yüksek duvarlarla niyetiniz kendinizi korumaya çalışmaktır ama aslında yaptığınız muhteşemliğinizi de onların arkasında gizlemek olur. Oysaki o duvarların arkasında deneyimlenmeyi bekleyen sonsuz olasılıklar mevcuttur. Orası ilişiklerinizin daha güçlü ve gerçek olduğu bir yerdir. Orada siz de daha güçlü ve gerçek olursunuz. Gerçek anlamda canlı hayat o yüksek duvarların arkasındadır.
7.Aksiyona geçin, adım atın
Kişisel gelişiminiz için yapmanız gereken 7. şey aksiyona geçmektir. Yapma veya uygulama alanı bizim laboratuvar alanımız, deney alanımızdır. Kişisel gelişim birkaç kitap okumak veya eğitime gitmekle gerçekleşemiyor. Bunlar sadece ilk kıvılcımlar. “Çok okuyan değil çok gezen bilir” atasözünde de anlatıldığı gibi; gelişim alanlarımızı bilmek harika bir başlangıçtır, diğer taratan onları bilmek bizi yüzde yüz geliştirmez.
Onlarca kişisel gelişim kitabı okuyup, işin teorisini bilip hala aynı döngülerin içinde yaşayan çok fazla insan var. Bu sebeple de gelişim alanlarımızla ilgili adım atmamız, onların üzerine gitmemiz şart. Hata yapmaktan korkmadan küçük deneyler yaparak ve yaptıklarınızın sizin ve dış dünyanın üzerindeki etkilerini gözlemleyerek öğrenme sürecinizi derinleştirin ve bu yeni farkındalıklarınızla yine yeni adımlar atın. Derinleşip ilerleyerek sürecinizin akmasına izin verin.
8.Fark ettiklerinizi ve öğrendiklerinizi gün yüzüne çıkarın
Kişisel gelişim sürecinizi ne kadar somut yaşarsanız o kadar etkili olur. Bunun için en etkili yollardan bir tanesi yazmaktır. Kendinizi geliştirmeyi seçtiğiniz konularınızı yazdığınız bir defteriniz olsun. Belli periyotlarla ki ben her günü tavsiye ederim., tıpkı “kaptanın seyir defteri gibi”, buraya duygularınızı, düşüncelerinizi, öğrendiklerinizi, yaptıklarınızı ve yaptıklarınızın etkilerini yazın. Kelimeler kâğıda döküldükçe farkındalığınız artar ve gelişirsiniz. Bu defter sizi yolda tutar.
Fark ettiklerinizi ve öğrendiklerinizi gün yüzüne çıkarmanın bir diğer yolu da, üzerinde çalışmak istediğiniz alanlarla ilgili sohbet edeceğiniz bir dostunuzu mentorunuz olarak seçmenizdir. Veya bir kişisel gelişim koçu ile de çalışabilirsiniz. Bu yolculuğa birinin şahitliğinde çıkmak gelişim sürecinizi çok daha kolaylaştıracaktır.
Milyonlarca öğretmen ve velinin merakla beklediği haber geldi. Milli Eğitim Bakanlığı 2019 yılında yapılacak sınavlar için takvim yayımladı.